
İsrail merkezli Maariv ve Haaretz gazetelerinde , Türkiye’ye yönelik çarpıcı analizlere yer verildi.
Maariv gazetesine göre Türk ordusu, Gazze Şeridi’nde olası bir konuşlanmaya yönelik hazırlıklarını tamamladı. Haberde ABD, İsrail’e Türk askerlerinin bulunmasına izin vermesi için baskı uyguluyor.

“TSK’NIN OPERASYONEL HAZIRLIĞI TAMAMLANDI”
İsrail basınında operasyonel açıdan, Türk Silahlı Kuvvetleri Gazze’deki istikrar gücüne asker göndermeye hazır olduğunu bildirildi.
Kaynaklar, ordunun ihtiyaç duyulabilecek her tür birliği hazırladığını ve talimat verildiği anda birliklerin modüler şekilde oluşturularak bölgeye gönderileceğini açıkladı.
Habere göre TSK bir süredir Gazze görev gücü için personel ayırma hazırlığı yapıyor, ancak hangi kuvvetlerden birlik gönderileceği hala açıklanmadı. Kaynaklar, Türkiye’nin ateşkesin garantörü olarak konumunun katılımını “hayati” kıldığını vurguladı.
“TÜRK ORDUSU DÖRT ANA STRATEJİYE ODAKLANDI”
Maariv’in haberinde Gazze’ye hazırlıkların yanı sıra, Türk ordusunun gelecekteki gelişim için dört ana alanda stratejiye odaklandığını belirtti.
Habere göre;
– Hava savunma sistemi “Çelik Kubbe” projesine doğru hızlı ilerleme; Aselsan ile Savunma Sanayii Başkanlığı arasında 152,7 milyon dolarlık yeni bir anlaşma, ayrıca TF-2000 hava savunma fırkateyninin inşasına başlanması.
– İnsansız sistemler – Kara ve deniz için insansız araçlar.
– Füze teknolojileri – Roketsan’ın hiper-sonik füzeler geliştirmede ilerlemesi.
– Yapay zeka destekli harp sistemleri – Savaş alanında asker yükünü azaltmayı amaçlayan teknolojiler.

“2 BİN KİŞİLİK ÖZEL GÜÇ”
“TRUMP-ERDOĞAN YAKNLAŞTI, İSRAİL DEVRE DIŞI KALABİLİR”
İsrail’in önde gelen gazetelerinden Haaretz’te Zvi Bar’el imzasıyla yayımlanan bir analizde, ABD Başkanı Trump ile Cumhurbaşkanı Erdoğan arasındaki yakınlaşmanın, Gazze’de İsrail’i devre dışı bırakabilecek yeni bir denge kurduğu iddia edildi.

Yazıda, Ankara’nın Gazze planının merkezine yerleşmesiyle Tel Aviv yönetiminin Hamas karşısında eli kolu bağlı kalabileceği öne sürüldü.
ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Barrack’ın konuyla ilgili açıklamalarına geniş yer verilen analizde, Barrack’ın, Türkiye’nin Gazze’de kurulması planlanan uluslararası istikrar gücüne katılmasını, İsrail Başbakanı Netanyahu için “yapabileceği en parlak şeylerden biri” olarak nitelediği aktarıldı. Ancak Barrack’ın, iki ülke arasındaki güvensizlik nedeniyle bu “parlak fikrin” gerçekleşeceğini düşünmediği de ifade edildi.
Barrack’ın, Türkiye’nin Gazze’nin yeniden imarına katılımının sadece kritik olmakla kalmayıp, Türkiye-İsrail ilişkilerinde de bir dönüm noktası yaratabileceğine inandığı belirtildi.

Yazıda, İsrail’in özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başkan Trump arasındaki “yakınlaşmaya” dikkat etmesi gerektiği vurgulandı. Barrack’ın, “Bakın, harika olan şey, iki başkanımız arasında bir yakınlaşma (kankalık) olması” sözlerine atıf yapılan analizde, ABD’li temsilcinin esir takası müzakerelerinin son turunda Türkiye’nin rolünü övdüğü hatırlatıldı. Barrack’ın, “Türkiye, esir takası müzakerelerinin son turunda Katar ile yan yana Hamas’la son görüşmeyi yapmak için devreye girdi ve bu bizi kurtardı. Bu, ABD’yi gerçekten bir karar noktasına getirdi” şeklindeki ifadelerine yer verildi.
Trump-Erdoğan yakınlığının tek sebebinin Gazze olmadığı vurgulanan yazıda, Türkiye’nin Rusya’dan S-400 hava savunma sistemleri almasıyla başlayan krizin çözümüne yönelik adımlar atıldığı ve Trump’ın Türkiye’yi F-35 projesine geri döndürmekten bahsettiği kaydedildi.
SİLAH BIRAKMA FORMÜLÜ GÜNDEMDE
Haaretz’teki analize göre, Gazze planını geciktiren en önemli faktör Hamas’ın silahsızlandırılması. Bu noktada Katar ve Türkiye’ye “yaratıcı bir çözüm” bulma görevi verildiği belirtildi. Türk ve Filistinli kaynaklara dayandırılan iddiaya göre, masadaki “yaratıcı” formül, Hamas’ın silahlarını “teslim etmesini” değil, sadece “bırakmasını” ve kullanmamasını öngörüyor.
Bu çerçevede Hamas’ın sivil yönetime karışmayacağı taahhüdüne güvenen Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın, örgütün erken bir aşamada tamamen silahsızlanmasının gerçekçi olmadığı görüşünü taşıdığı ifade edildi.
Türkiye’nin bu plana katılımını, Gazze’yi yönetecek uluslararası ve Filistinli grupların güvenliğinin garantisi olarak sunabileceği de dile getirildi. Zira Hamas’ın Türk güçleriyle şiddetli bir çatışmaya girmek istemeyeceği öngörülüyor.
Analiz, Trump yönetiminin Ankara’nın sunduğu çözümü “pratik” bulması halinde, İsrail’in kendisini ABD ile yeni bir çatışma rotasında bulabileceği ve bu denklemde elindeki kartların Cumhurbaşkanı Erdoğan’ınkinden daha zayıf kalacağı tespitiyle son buldu.